Türk tarihinin gördüğü en büyük devlet adamlarından biri olan Nizam-ül Mülk'ün öldürülmesi meselesine değinmeden önce onun geçmişi hakkında biraz bilgi vermek gerekir.
Tus'da doğan ve asıl adı Hasan olan bu değerli büyük devlet adamının ailesi son derece zengindir, fakat daha sonra babasının işleri bozulunca aile bütün mal varlığını kaybetti. Annesi ise Nizam-ül Mülk daha çok küçük yaşta iken vefat etmiştir. Gençlik yıllarında kendinini ilme adayan bu devlet adamı öncelikle Arapça öğrenmiş, daha sonra fıkıh öğrenmekle son derece fazilet sahibi bir karaktere bürünmüş ve pek çok ''hadis'' ezberlemiştir.

Nizam-ül Mülk ismi ona Abbasi Halifesi Kaim b. Emirillah tarafından verilmiştir. Devlet düzenleyicisi anlamına gelir.
Melikşah- Nizam-ül Mülk Anlaşmazlığı

Dönem kaynaklarına bakarak Nizam-ül Mülk ve Melikşah arasında ki anlaşmazlıklara değinecek olursak; Nizam-ül Mülk'ün adamlarından olan İbn. Alan'ın Basra bölgesinde zenginleşmesinden rahatsız olan Melikşah bu adamını öldürtünce, Nizam-ül Mülk sultana küserek üç gün boyunca huzura gitmemişti. Bu hareketi Sultan'ı kızdırmış ve kınanmasına sebep olmuştu. Daha sonra Nizam-ül Mülk bu tavrından dolayı özür dilemek zorunda kalmıştır

Sultan Melikşah
İkinci bir hadiseye değinmek gerekirse, Vezir Nizam-ül Mülk'e karşı olan Ebu'l Mehasin Melikşah'ın nedimi ve Nizam-ül Mülk'ün damadıdır. Ama buna rağmen Nizam-ül Mülk'ün başarısını çekememektedir. Her fırsatta Melikşah' a veziri şikayet eder. Bir şikayetinde de Nizam-ül Mülk ve yandaşlarının devlet malının onda birini yediklerini söylemiştir. Bu hadisenin kulağına gitmesi ile Nizam-ül Mülk bütün ordusunun ve teçhizatının katıldığı büyük bir şölen düzenlemiş ve bu şölene sultanı davet etmiştir. Şölen sırasında Melikşah'a ''Ben sana, babana ve dedene hizmet ettim. Bu bakımdan benim hizmet hakkım vardır, kulağıma gelen haberlere göre benim senin malının onda birini yediğim söyleniyor. Malını aldığım doğrudur, fakat aldığım malları vakıflara harcıyorum ki senin için bunlardan daha muazzam bir hatıra, daha büyük şükür ve cevap olamaz. İşte aldığım mallar ve sahip olduğum her şey gözlerinin önündedir. İstersen bunların hepsini al bana bir hırka bir zaviye yeter'' bu sözler üzerinde Melikşah duygulanır ve Ebu'ş Mehasin'in gözlerine mil çekilmesini ve Save kalesine hapsedilmesini emreder.
Melikşah ile Nizam-ül Mülk'ün arasının açılmasının en temel sebeplerinden biri de Sultan'ın eşi Terken Hatun'dur. Terken Hatun, kendi oğlu olan Mahmut'un Melikşah'dan sonra sultan olmasını istiyordu fakat, Nizam-ül Mülk sultanın başka bir eşinden olan büyük çocuğu Berkyaruk'u destekliyordu. Bu nedenle Terken Hatun ile Nizam-ül Mülk'ün arası açıktı. Bir diğer devlet adamı olan Tacül Mülk de Nizam-ül Mülk'ün makamı olan vezirliği ele geçirebilmek için Terken Hatunla ittifak ediyor ve Mahmut'u destekliyordu. Terken Hatun'un Nizam-ül Mülk aleyhinde Melkşah'a konuşması sultanı epey etkilemiş ve Nizam-ül Mülk ile Melikşah'ın arası açılmıştır.
NİZAM-ÜL MÜLK'ÜN ÖLDÜRÜLMESİ
Nizam-ül Mülk, Merv belgesinin yönetimine kendi oğlu olan Osman'ı tayin etmiş, fakat bunu kabul etmeyen sultan bölgeye kendi adamı olan Kodan'ı şıhne olarak tayin etmiştir. Babasına güvenen Osman, sultanın adamı olan Kodan'ı hapse attırınca Melikşah, Nizam-ül Mülk'ün haddini aştığını düşünmüş ve ona mektup yazmıştır.
İkili arasındaki mektuplaşma şu şekilde gerçekleşmiştir;
Melikşah:
"Eğer saltanatta ve mülkünde ortağım isen bunun da bir hükmü ve kuralı vardır. Fakat benim emrimde isen o taktirde bunların şartlarına uymalısın, oğullarından her biri büyük bir ülkeyi istila etti ve büyük bir eyalete vali oldular. Bununla da yetinmediler devlet işlerine tecavüz ve müdahale ettiler. Önünde vezirlik alameti divitinin kaldırılmasını ve başından sarığının alınmasını ister misin?"
Nizam-ül Mülk:
Eğer o (Sultan) benim saltanatta ve mülkünde ortağım olduğunu bilmiyor idiyse bilsin. Bugün bulunduğu makama benim fikir ve önlemlerimle geldi. Babasının öldüğü gün işleri asıl idare ettiğimi ve ona isyan edenleri nasıl cezalandırdığımı hatırlamaz mıdır? O zaman bana sımsıkı sarılır ve muhalefet etmezdi. Ne zaman işleri yoluna koydum, düzeni sağladım, herkesi ona itaat ettirdim, yakın ve uzak şehirleri fethettim. İşte o zaman işlemediğim günahları bana yükledi, hakkımda ki ihbarları işitir oldu, benim adıma ona söyleyiniz ki; başında ki o tacın varlığı bu divite bağlıdır, bu ikisinin iş birliği ve ittifakı istenilen her şeyin bağı ve her türlü ganimetin sebebidir. Bu divitin kapağını kapatırsam onun tacı da yok olur. Eğer bir değişiklik ve tedbire karar verdiyse önce gerekli önlemleri alsın, kapıyı çalmadan önce başına gelecekleri düşünsün ve dikkatli olsun.
Bu olaydan sonra Nizam-ül Mülk iyice gözden düşmüştür.
Derleyen: Anadolu Tarih
0 Yorum