Kazakistan’da Türklerin Eski Dönemlerine Ait Arkeolojik Kazılar

By Oguzhan Koc - 10 Ekim



Kazakistan’ın başkenti Astana’ya 120 kilometre uzaklıktaki Kumay Nehri civarlarında yapılan arkeolojik kazılarda eski dönemlere ait tarihi buluntular inceleniyor




Kazakistan’ın başkenti Astana’ya 120 kilometre uzaklıktaki Kumay Nehri civarlarında yapılan arkeolojik  azılarda Türk nemlerine ait tarihi buluntular inceleniyor. Akdeniz Üniversitesi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, L. Gumilev Avrasya Milli Üniversitesi’nin “Türk Jeopolitik Fenomeni: Kökeni ve Süreklilik Uluslararası Projesi” çerçevesinde, Kumay Türk Arkeoloji - Etnografya Kompleksi anıtlarında Prof. Dr. Ayman Dosimbayeva başkanlığında kazı çalışmaları yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA)tarafından desteklenen çalışmalara Türkiye’den de bilim adamları davet edildi. Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Karaçağ ile Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ömer Zaimoğlu da çalışmalarda yer alıyor. Geçen yıl başlayan çalışmaların Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapılacak EXPO 2017’ye kadar tamamlanması planlanıyor. 2012 - 2013 yıllarında yapılan çalışmalara Türkiye’den 5, Kazakistan’dan 35 olmak üzere 40 bilim adamı katılıyor. Arkeolojik çalışmaların bu yılki bölümüne, mevsim koşullarından dolayı ara verildi. Proje kapsamında yapılan çalışmalar ve çalışmaların Türkler açısından önemi konusunda açıklamalarda bulunan Zaimoğlu, Kumay Nehri’nin zengin arkeolojik verilere sahip, birkaç bin yıllık dönemin kültürel mirasını yansıtan, Buyratau Milli Parkı’nın sınırları içerisinde kalanbir bölge olduğunu belirtti.









Göktürkler’den günümüze




Göktürk çağından günümüze ulaşan, Bilge Kağan, Kültegin ve Tonyukuk anısına dikilen anıtlara kazınan Türkçe metinlerde, Türk milletinin refahının ve bekasının, birlik olma ve vatan toprağını kutsal bilip sahiplenmeye bağlı olduğunun yazıldığını anlatan Zaimoğlu, şöyle devam etti: “Altay, Sayan ve Tanrıdağları’nda yer alan Türkçe yazıtlarda, toprağın, dağın, ırmağın ve diğer kaynakların kutsandığı görülür Bu anlayışla vatanına ve milletine kendini adamış kahraman atalarını abideleştirmişlerdir. Bunların arasında en çok tanınanları, Kazakistan’da Merke ve Jaysan ile Doğu Kazakistan Sarı Arka bozkırında bulunan çok sayıdaki Türk anıtlarıdır. Kumay kompleksinde, Prof. Dr. Ayman Dosimbayeva tarafından ilk defa bilim alemine tanıtılan ve başkanlığında sürdürülen arkeolojik kazılarla, kültür katmanlarının farklı dönemlere ait örnekler serisi keşfedilmektedir. Tunç devrine ait kalıntıların, çit, kurgan gibi farklıtiplerde mezarların, dönemin tüm evrelerini aydınlatmaya imkan verecek nitelikte olduğu görülmektedir. Kazılarda erken demir çağına ait kurganlar, “bıyıklı” kurganlar, tekli ve çift taş heykellere sahip Türk tören çiftleri (Kuttören Anıtları) ve Orta Çağ’a ait mezar yapılarıyla büyük ölçekli olduğu anlaşılan binalara ait yapı kalıntılarıyla erken çağlardan günümüze, hemen her devrin kültürünü yansıtacak zenginlikte buluntular elde edildi.”




Anıtların restorasyonu




Zaimoğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:




“Bubölgede günümüze ulaşmayı başaran ve Türklerin ortak mirası olan tören alanları ve taş heykeller ile çitlerin duvarlarına kazınan soy damgaları gibi özellikler, Türk topraklarının kutsallığı fikrine bir kez daha işaret etmektedir. Eserlerin bilimsel açıdan incelenmesi ve analitik olarak kavranmasıyla ilgili çalışmaların kapsamı genişletilerek sürdürülmektedir. Anıtların restorasyonu, korunması ve alanın açık hava arkeoloji ve etnografya müzesine dönüştürülmesi niyeti ve çabaları önemli adımlardır. Bu çalışmaların neticesinde Kumay Nehri bölgesindeki anıtların Türklerin kadim tarihlerinin tanıkları olarak geleceğe taşınmaları sağlanacaktır.”

  • Share:

You Might Also Like

0 Yorum