Şehzade Mustafa'nın Hayatı ve İdamı

By Oguzhan Koc - 21 Şubat


Medet medet bu cihanun yıkıldı bir yanı
Ecel celalileri aldı Mustafa hanı.

Tutuldu mihr-i cemali bozuldı erkanı
Vebalde koydular al ile Al-i Osmanı

Geçerler idi geçende o merd-i meydanı
Felek o canibe döndürdü şah-ı devranı

Yalancının kuru bühtanı buğz-ı pinhanı
Akıttı yaşımızı yaktı nar-ı hicranı

Nolaydı görmeyeydi bu macerayı gözüm
Yazıklar ana reva görmedi bu rayı gözüm

Sipihrin ayinesinde göründü ruy-ı fena
Kodı bu kesret-i dünyayı etti azm-i beka

Hayat-ı bakiyeye erdi ruhu ey Yahya
Şefii ruh-ı Muhammed, refik-i Zat-ı Huda

Ilahi, Cennet-i firdevs ana durağ olsun
Nizam-ı Alem olan padişah sağ olsun



Şehzade Mustafa Kanuni Sultan Süleyman’ın Hürrem Sultan’dan olmayan iki oğlundan biridir. Şehzade Mehmet kendi eceli ile öldükten sonra Hürrem Sultan için kendi oğlu Şehzade Bayezid’e tek rakip olarak Şehzade Mustafa kalmıştır.




 Şehzade Mustafa çok iyi eğitilmiş bir şehzade, çok cesur ve başarılı bir askerdi de aynı zamanda. Halk ve asker nezlinde de çok sevilirdi.

Hürrem Sultan ve damadı Damat Rüstem Şehzade Bayezid’i tahta çıkarmak için saray da ve devlet erkanı içinde entrikalar yaratarak Şehzade Mustafa’nın Kanuni’yi devirerek tahta geçeceğini iddaa ederler. Hürrem tarafından da zehirlenen Kanuni, kimi tarihçilere göre entrika olduğundan haberdar olmasına rağmen devletin bekâsı için, kimi tarihçilere görede haberdar olmadan kendi iktidarı için Şehzade Mustafa’nın öldürülmesini emretmiştir.

Savaş sebebiyle Konya’da bulunan bir otağa çağrılan Şehzade Mustafa, yine kimi iddaalara göre olacaklardan haberdar olmasına karşın padişaha karşı gelmek istememesinden otağa gitmiştir, padişahı yerinde bulamaz ve üzerine atlayan iki cellatla müzadele ederek kurtulmaya başarır. Daha sonra gelen cellatları deviremez ve şehzadelerin öldürülmesinde kullanılan domuz bağırsağından halatla 38 yaşında boğularak öldürülür.

Şehzade Mustafa öldürüldükten sonra Hürrem Sultan’ın oğlu Şehzade Bayezid bazı politik ve askeri hatalar yaparak padişahın gözünden düşmüş ve daha sonra bizzat İran şahı tarafından öldürülmüştür. Şehzade Bayezid’in de ölümünden de sonra taht Kanuni’nin oğulları arasındaki Sarı Selim’e kalmıştır.

Kırkaltı yıl süren devrinin bir evlâddan ziyade devlet reisi olacak anlayışıyla yetiştirilen şehzadeler, bu uzun saltanat dönemini sabırla bekleme gücünü gösteremediler. Şehzade katliyle padişahı suçlayanlar, hiç de şehzadelerin sabırsız­lığını göz önüne almadılar ve târih yorumlarını yaptıkları isti­kamet tabiatıyla doğru bir neticeye varamadı.

Yaşamı;

1515 yılında babası Sultan Süleyman’ın şehzadeliği sırasında Manisa’da dünyaya geldi. Dedesi Yavuz Sultan Selim’in 1520’de hayatını kaybetmesi üzerine Osmanlı tahtına oturmak üzere İstanbul’a giden babasını yanında İstanbul’a gitti.

Hürrem Sultan’ın babasının sarayına girmesinden sonra annesi Mahidevran ile Kanuni’ye dört şehzade daha doğuran Hürrem Sultan arasında, Kanuni’den sonra kendi oğullarının tahta çıkmasını sağlamak için büyük bir mücadele yaşandı.

Şehzade Mustafa, 1533 -1541 arasında Saruhan Sancak Beyi olarak görev yaptı. Saruhan (Manisa), padişah adayının görev yaptığı yer kabul edilirdi. 1541’de Amasya Sancak beyliğine atandı; Saruhan Sancak Beyliğine ise kardeşi Şehzade Mehmet getirildi. Şehzade Mehmet’in beklenmedik şekilde 1543’te ölümünden sonra Saruhan Sancak Beyliğine Şehzade Selim getirilirken; Şehzade Mustafa ise Konya Sancak beyliğine atandı.

Kırım’lı Fülhane hatun ile evli olupMehmet ve Ahmet isimli iki de evladı vardı…



Şehzade Mustafa iyi bir asker, iyi bir devlet adamı olmanın yanı sıra iyi de bir şairdi…Muhlisi mahlası ile şiirler yazardı, aynı zamanda Hattat’tı.

Babası’nın Irak, Korfu ve Boğdan seferlerinde Anadolu Muhafızı, Avrupa seferinde de İstanbul Muhafızı oldu.

Birçok kişinin Muhteşem Yüzyıl adlı tv dizisi ile varlığından haberdar olduğu Şehzade Mustafa yukarıda da bahsettiğimiz üzre hem fiziki hem de mizaç olarak dedesi Yavuz Selim’e benzemesine rağmen, dedesinin izinden gitmemiş, babasına hiçbir şekilde başkaldırmamış ve hep sadık kalmıştır…

Katledilirken bile…

Pek tabi hemen hemen tüm tarihi kaynaklar Musrafa’nın katlinde hep HürremSultan’ı sorumlu göstermektedir. lakin bu elim olayda yegane suçlu Hürrem sultan ve onun bir türlü dizginlenemeyen taht hırsı değildir.

Mustafa’nın katlinin esasen baş sorumlusu bizzat babası Sultan Süleyman’dır..Sultan Süleyman’da ne yazık ki Mustafa’yı, kendi öz oğlunu kıskanmış, ordu, özellikle yeniçeri ve sipahiler tarafından sevilmesi ve Türkmenlerin o’na olan sadakati ve sevgisini hep kıskanmıştır. Dolayısıyla karısı Hürrem Sultan ve damadı Rüstem Paşa’nın tertipledikleri bu tezgaha bir şekilde hem ortak olmuş, hem de göz yummuştur Kanuni(!)…

Kaynaklara göre pek çok devlet adamının gözünde, Şehzade Mehmet’ten sonra veliahtlığa Şehzade Mustafa layık görülmekteydi. Taht yarışında Mustafa’yı bertaraf edebilmek için Hürrem Sultan’ın emri ile Sadrazam Damat Rüstem Paşa tarafından sahte mektuplar ürettiği düşünülür. Bu mektuplar, Şehzade Mustafa’nın babası hayatta iken onun tahtına göz diktiğini gösterir niteliktedir. Başlangıçta iddialara inanmayan Kanuni, Nahçiven Seferi’ne çıktığında Konya Ereğlisi tarafında (bugünküAkhüyük Köyü) konakladığı sırada el öpmeye gelen Şehzade Mustafa’yı orada boğdurdu. Şehzade’nin saray hademelerinden Zal Mahmut Ağa’nın arkadan saldırması sonucu hayatını kaybettiği düşünülür. Cesedi çadırın önüne asılmış, cenazesi daha sonra Bursa’ya gönderilerek II. Murat türbesi yakınına defnedilmiştir. Şehzade Mustafa’nın türbesi, 1555 yılında kardeşi Şehzade Selim tarafından yaptırılmıştır.


Şehzade’nin katlinin elim bir olaya dönüşmesinin bir başka sebebi de, binlerce yıllık Türk Töre’sinde o güne kadar katledilen, yahut ölüm emri infaz edilen hiçbir hanedan mensubu’nun kanının akıtılmayışıdır.


Lakin Mustafa katledilirken cellatlarına karşı koymuş, güçlü kuvvetli olduğundan infazı gerçekleştirmekle memur edilen 3 cellat o’na güç yettirememiş ve bir türlü o’nu boğmayı başaramamışlardır. şehzade kendine saldıran cellatları halt etmiş iken Zal Mahmut Ağa şehzadeye arkadan hamle etmiş ve onun dengesinin bozulmasına sebep olmuş, bunun üzerine cellatlardan biri baltasına davranarak Mustafa’nın göğsüne 2 darbe indirmiş, mazlum Şehzade’nin kanı akıtılarak yaralanması sağlanmış ve güçsüz düşüp takati kalmadığında boğazından ilmek geçirilerek boğulmasına mazhar olunmuştur…


Oğuzhan Koç - Anadolu Tarih 



Anadolu Tarih olarak Matrakçı Nasuh Efendi Tarihçesinden ve İlber Ortaylı^nın Tarihin Arka Odası programında alıntı yaptığı kaynaklardan alıntılanmış olup, İmtiyaz sahibi Oğuzhan Koç tarafından tarihi gerçekler ışığında yorumlanmıştır.

  • Share:

You Might Also Like

0 Yorum